Düşünün dostlarım, kardeşlerim, büyüklerim. Bir memleket var ki sinema tarihinin en iyi, en özgün yönetmenlerinden birini kendi topraklarından çıkarmış. Hem de Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak sinema filmiyle kendini tüm dünyaya ispatlamış bir yönetmen. Merhum Ahmet Uluçay. Ruhu şad olsun. Üzülerek söylemeliyim ki biz Tavşanlı halkı olarak kendisini yeterince sahiplenemedik.

Başkası olsa vallahi adına festivaller düzenler, ödüller verir… Biz neden yapmayalım. Bu illa şaşalı şeyler yapacaksın anlamına gelmez, kendi gibi mütevazı olsun. Anadolu festivali olsun. Yokluktan başyapıt çıkaranların festivali olsun mesela. Leblebini de tanıtmış olursun, adını da duyurmuş olursun kötü mü olur.

Bizim uranın şivesinle anlatcek olverisem bana gülele. Niden mi? Çünkü bizim daha bi dene sinemamız bilene yok! Ha vallahi. Galdı ki festivalimsi bişele olsun. Mümkün del ya. Bidene bi yer va, hem düğün yapyoz hem kına yapyoz sölemesi ayıp uranın üst gatında ayda bi dene film gelirse eyi. Hepbir göze film geldimi Kötaya’ya gityoz gali izleme eyi mi? Yazık dee mi insanlara! Mazot omuş dört buçuk gayme, gırkbeş km git, gırkbeş ge. Yakışyo mu bu şindi bize. Böle göze bidene sinemamız osa adına da merhum Ahmet Uluçay’ın adını govesek fena mı olurdu. Yoksa böle altta düğün vaken üstte tiyatro olyo mu sadıç? Gençlemiz faydalansa kültür sanat faaliyetleri artsa ni gözel omaz mı? Bilmeyon sadıç bu sefer bizim uranın şivesinle yazdım belki tutveri de bişele olur.

Hadi gali eylenmeyen ben, sen söleve Davşanlı böyüklene e mi? Du bi şunu da deyve bak, garpuz kabuğundan yapmasınla sakın!

http://mustafagulseren.wordpress.com